INTRODUCTION: In this study we aimed to detect the species identification, distribution and antifungal susceptibility of Candida bloodstream isolates in a tertiary care hospital in west of Turkey.
METHODS: All Candida species isolated from blood cultures during the period December 2010 -No- vember 2013 in İzmir Tepecik Training and Research Hospital were enrolled in this study. For Candida species identification conventi- onal methods, colony appearance in candida chromogenic agar and for some unidentified isolates API ID32C AUX (BioMérieux, France) was used. Antifungal susceptibility testing of the isolates was performed with API ATB Fun- gus 3 (BioMérieux, France).
RESULTS: During the study period of the 23813 blood culture samples 268 (%1.12) Candida species were isolated. The distribution of the isolated Candida species were respectively detected as C.parapsilosis (%59.7), C.albi- cans (%19.8), C.tropicalis (%8.2), C.glabrata (%7.1) ve C.krusei (%1.9). When the Candida bloodstream isolates examined regarding to different units; in anesthesiology, neurology, pediatrics and neonatal ICU, solid organ transplantation unit and pediatrics and pediatric oncology units C. Parapsilosis, in internal medicine service and ICU C. Albicans and in general surgery unit C.glabrata was found as the most common isolate. Antifungal resistance of the Candida bloodstream isolates were detected as %0.7 for flucytosine, %0.7 for amfotericin B, %7.1 for fluconazole, %7.8 for ıtraconazole and %8.2 for voriconazole.
DISCUSSION AND CONCLUSION: As a result, in our study, the most frequently isolated from blood cultures of yeast species has been found C. parapsilosis. High resistance rates for voriconazole in Candida species is remarkable. However, yeast species and antifungal susceptibility pattern varies according to clinics, which send to sample. Knowledge of distribution of Candida species and antifungal susceptibility patterns may be helpful empirical antifungal therapy selection in the candidemia patients which high morbidity and mortality such as septic shock.
GİRİŞ ve AMAÇ: Çalışmamızda, Türkiye’nin batısında yer alan 3. Basamak bir sağlık kuruluşu olan hastane- mizde kan kültürlerinden izole edilen Candida türlerinin tiplendirilerek dağılımı ve antifungal duyarlılığının belirlenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya Aralık 2010 – Kasım 2013 tarihleri arasında, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde değerlendirilen kan örneklerin- den, Candida türleri üreyenler dahil edilmiştir. Candida türlerinin tiplendirilmesi,konvansiyonel yöntemler, kromojenik agardaki koloni rengi ve bazı kökenlerde tanımlama hazır kit ile yapıldı. Antifungal duyarlılığının tespiti için de hazır kit kullanıldı.
BULGULAR: Çalışma dönemi içerisinde değerlendirilen toplam 23813 kan kültürünün 268 (%1.12)’inde maya mantarı izole edilmiştir. Kan kültürlerinde en çok izole edilen türler C. parapsilo- sis (%59.7), C.albicans (%19.8), C. tropicalis (%8.2), C. glabrata (%7.1) ve C. krusei (%1.9) olarak göze çarpmaktadır. Kan kültürlerinde üreyen maya türü örneğin gönderildiği bölü- me göre değerlendirildiğinde,anesteziyoloji yoğun bakım, çocuk yoğun bakım ve nöroloji yoğun bakım, çocuk sağlığı kliniği, yeni doğan yoğun bakım, organ transplantasyon ünitesi, çocuk onkoloji ünitelerinde en sık üreyen maya türü C. parapsilosis olurken; dahiliye servisi ve dahiliye yoğun bakımda C.albicans, genel cerrahi ünitesinde C. glabrata olarak
göze çarpmaktadır. Kan kültürlerinden izole edilen candida izolatlarında direnç oranları flusitozin için %0.7, amfoterisin B için %0.7, flukonazol için %7.1, itrakonazol için %7.8, vorikonazol için %8.2 olarak tespit edilmiştir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Sonuç olarak, çalışmamızda kan kültürlerinde en sık izole edilen maya türünü C. parapsilosis olduğu tespit edilmiştir. Candida türlerinde vorikonazol için yüksek direnç oranı dikkat çekicidir. Bununla birlikte, üretilen maya türü ve antifungal duyarlılık paterni, örneğin gönderildiği kliniğe göre değişmektedir. Kliniklerde üreyen candidaların dağılımlarının ve antifungal duyarlılık paternlerinin bilinmesi, mortalitesi ve morbiditesi yüksek candidemi olgularında ampirik tedavi gerektiren septik şok gibi durumlarda, olası patojene yönelik hızlı ampirik antifungal tedavi seçiminde yardımcı olabilir.