INTRODUCTION: Preoxygenation with 100% O2 before anesthesia induction is a standard procedure in anesthesia practice. With preoxygenation, alveolar washout of air mixture in functional residual volume provides higher alveolar oxygen concentration up to 100% which leads to increased alveolar oxygen reserve, so during apnea, time to desaturation levels is delayed. We studied two different preoxgenation methods in elderly patients and compared four deep breath and 3-min techniques to decide which one is more efficient in this patient group.
METHODS: A total of 30 patients over 60 years were included in the study. Electrocardiography, systolic artery pressure (SAP), heart rate (HR), and SpO2 were monitored. Data were recorded before preoxygenation, after anesthesia induction, after intubation, and when SpO2 reached to 93%. Blood gas analysis was also performed at the same time points. Time to reach to SpO2 levels of 97%, 95%, and 93% was also recorded. Group I (n=15) patients were asked to breath normally for 3 min after the mask was tightly applied to the patients’ face. In Group II (n=15), the patients were asked to take four deep breaths when ordered by the anesthetist and then breath normally. Anesthesia induction was performed after the completion of preoxygenation. Following the induction of anesthesia and complete muscular paralysis, entubation of the trachea was performed. The distal end of the tube was left open, the patients were not ventilated until SpO2 levels reached to 93%, and, then they were ventilated with 100% oxygen and the study ended.
Data were recorded before preoxygenation, after anesthesia induction, after intubation, and when SpO2 reached to 93%. Blood gas analysis was also performed at the same time points. Time to reach to SpO2 levels of 97%, 95%, and 93% were also recorded.
RESULTS: The study was completed with 29 patients. There were no difference in demographic variables, Hg levels and time to apnea (p>0.05). Median age of the patients was 65, 8 years (61–76) in Group I and 65. 2 years (60–74) in Group II. The HR were different in two groups at the time points of SpO2 97%, 95%, and 93%, and time to reach these desaturation points was significantly different in four deep breath group of patients (p<0.001, p<0.01, and p<0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: The physiological changes affect lung capacities and reserves in elderly patients. We conclude that, as the effectiveness of vital capacity breaths was decreased in these patients, 3 min of tidal breaths should be the method of choice for preoxygenation in this patient group.
GİRİŞ ve AMAÇ: Genel anestezide indüksiyon öncesi %100 O2 ile preoksijenizasyon, standard bir uygulamadır. Preoksijenasyon lie fonksiyonel residüel kapasite(FRC) içerisindeki, nitrojen ve su buharının da bulunduğu hava karışımını yıkanır.Böylece akciğerlerdeki oksijen reservi arttırılır ve apnenin başlamasından sonra hipoksi oluşumuna kadar geçen süre artar.
Çalışmamızda anestezi pratiğinde giderek daha fazla sayıda karşılaşılan geriatrik hasta grubunda bu iki metodu, 3 dk süre ile tidal solunum ve 4 derin nefes tekniklerini karşılaştırdık
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya 60 yaş üzeri 30 hasta alındı. Tansiyon arteriyel, kalp hızı, SpO2, EKG monitorize edildi. Ölçümler preoksijenasyon öncesi, anestezi indüksiyonu sonrası, entübasyon sonrası,ve SpO2 %93 düzeyinde alındı, saturasyonların %97,95 ve 93 e düşme süreleri kaydedildi.Belirtilen zamanlarda ayrıca kan gazı alındı.
3 dk (GrI) grubundaki hastalara maskenin uygulanmasından sonra normal solunumlarına devam etmeleri söylendi.Dört derin nefes (GrII) grubundakilerden ise maksimal bir ekspirasyondan sonra maske sıkıca uygulanarak 4 kez söylenen zamanlarda maksimal nefes alıp vermeleri, sonra normal solunuma devam etmeleri istendi
Preoksijenasyon tamamlandıktan anestezi indüksiyonu yapıldı,
Anestezinin başlangıcı ve tam kas paralizisinden sonra(60-90 sn), trakea tam olarak görülerek entübe edildi, tüp havaya açık bırakıldı.Hastalar çalışma sonuna kadar ventile edilmedi.
SpO2 nin %93 e indiği anda son veriler ve son kan gazı örneği alındı, akciğeler %100 O2 ile ventile edilerek çalışmaya son verildi
BULGULAR: Çalışma 29 hasta ile tamamlandı.
Her iki gruptaki hastaların demografik verileri ve Htc düzeyleri açısından anlamlı fark yoktu(p>0,05)Yaş ortalaması GrI için 65,8, Gr II için 65,2 idi
Hastalarda anestezi indüksiyonundan tam kas gevşemesi-apne zamanına kadar geçen süreler benzerdi (p>0,05)
SpO2 değerinin %97,95 ve 93 olduğu zamanlardaki hemodinamik verilerden KAH arasında istatistiksel fark bulunurken bu saturasyonlara ulaşım zamanları 4 derin nefes grubunda anlamlı olarak kısa idi(p<0,001;p<0,01,p<0,05)
TARTIŞMA ve SONUÇ: Yaşlı hastalarda akciğerdeki fizyolojik değişimler akciğer reservlerini etkilemektedir
Çalışmamızda bu hasta grubunda vital kapasite solunumunun etkinliğinin azalması nedeniyle preoksijenasyon yöntemi olarak 3 dakikalık normal tidal soluk yönteminin daha uygun olacağı kanısına varılmıştır