INTRODUCTION: Status epilepticus (SE) is characterized by the presence of prolonged seizures or without returning to a normal level of consciousness between episodes and is one of the most important life-threatening neurological emergencies. This study examined etiological features, EEG findings, and accompanying comorbid conditions of SE patients.
METHODS: SE patients followed up in the neurology clinic between January 2014 and June 2020 were reviewed retrospectively. The demographic data, seizure type, EEG findings, anti-seizure medications, and comorbid conditions were questioned.
RESULTS: A total of 62 patients were included in the study. The study was continued with 45 patients (24 female-21 male) since there were missing data in the files of 17 patients. The most common type of seizure at presentation was Convulsive SE (CSE) (88.8%). It was observed that 38 of 45 patients had a known diagnosis of epilepsy, and levetiracetam was the most preferred anti-seizure medication, followed by valproic acid. The most common comorbid condition was infections (35.5%). The mean hospitalization for SE was 11.7 days. The most common EEG pattern was paroxysmal slow waves (25.6%).
DISCUSSION AND CONCLUSION: SE is a neurological condition that can affect epilepsy patients of all ages and requires rapid intervention due to the high risk of mortality and morbidity. It is important to determine the etiology and maintain effective treatment of SE to prevent recurrent SE.
GİRİŞ ve AMAÇ: Status epileptikus (SE) uzun süreli veya çok sayıda yakın aralıklı nöbetlerin varlığı ile karakterize olup, yaşamı tehdit eden en önemli nörolojik acil tablolardandır. Bu çalışmada hastanemizde takip edilen SE olgularının demografik verileri, etiyolojik özellikleri ve EEG bulguları ile eşlik eden komorbid durumlar incelenmiştir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2014-Haziran 2020 tarihleri arasında Nöroloji Kliniği’nde takip edilen SE hastalarının dosyaları retrospektif olarak tarandı ve hastaların demografik bilgileri ile yatış süresi, nöbet tipi, EEG bulguları, kullandıkları nöbet önleyici ilaçlar ve komorbid durumlar sorgulandı.
BULGULAR: Çalışmaya toplam 62 hasta alındı. On yedi hastanın dosya verilerinde eksikler olduğu için çalışmaya 24’ü kadın olmak üzere 45 hasta ile devam edildi. Yaş ortalamaları kadınlarda 54, erkeklerde 39 yıl olarak bulundu. Olguların 40’ında Konvulzif SE (KSE), 5’inde ise Non-Konvulzif SE (NKSE) saptandı. 45 hastanın 30’unda bilinen epilepsi tanısı olduğu ve en çok Levetirasetam, ikinci sırada ise Valproik Asit’in tercih edildiği görüldü. SE nedeniyle yatışı yapılan hastaların ortalama servis takip süresi 11,7 gündü. SE nedeniyle interne edilen hastaların yatış süresi içinde çekilen EEG’lerinde en sık yavaş dalga paroksizmi (%25,6) izlendi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: SE her yaştaki epilepsi hastasını etkileyebilen, yüksek mortalite ve morbidite riski nedeniyle hızlı müdahale edilmesi gereken bir nörolojik tablodur. Çalışmamızda SE tanısı almış olan hastaların %67’sinin epilepsi hastası olduğu görüldü ve en sık saptanan komorbid durum enfeksiyonlardı (%35,5). Hastalarda SE etiyolojisinin belirlenmesi, tedavinin düzenlenmesi ve tekrarlayan SE tablolarının önlenmesi açısından önem taşımaktadır.