INTRODUCTION: Tinnitus is a phantom auditory sensation in the absence of any external acustic stimulus that has been seen most common otologic – neurotological symptom in population. Although there are several studies on the severity of sensation and the effects on life of tinnitus patients, there are limited studies about the effects of epidemiological, socioeconomic, clinical, audiological and psychosomatic parameters on measurable parameters of tinnitus. The aim of our study is to investigate the measurable parameters of tinnitus and demographic datas such as age and sex on psychosomatic status with Tinnitus Handicap Inventory (THI).
METHODS: The patients with subjective tinnitus were included to the study that applied to our clinic because of tinnitus. The objective tinnitus patients were excluded. The demographical datas were examined and audiologic examinations were applied to 31 patients. THI was applied to all patients.
RESULTS: When the demographical datas and audiologic examinations were analysed with THI, there was no significant relationship statically except the left pure tone avarage.
DISCUSSION AND CONCLUSION: THI is not effected from demographic parameters and audiometric findings.
GİRİŞ ve AMAÇ: Toplumda en yaygın görülen otolojik - nörootolojik belirtilerden birisi olan tinnitus, dışarıdan herhangi bir uyarı olmaksızın kulakta duyulan ses olarak tarif edilen fantom bir işitsel algıdır. Tinnitusun şiddet algısını ve olguların yaşamlarına olan etkisini araştırmak üzerine pek çok çalışma yapılmış olmakla birlikte, bunlar üzerinde son derece etkili olduğu bilinen epidemiyolojik, sosyoekonomik, klinik, odyolojik ve psikosomatik parametrelerin tinnitusun ölçülebilen parametrelerine etkisi konusunda sınırlı çalışma vardır. Çalışmamızın amacı; tinnitusta ölçülebilir parametrelerin ve yaş, cinsiyet gibi demografik parametrelerin psikosomatik duruma etkisini Tinnitus Engellilik Anketi (TEA) ile incelemektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Kliniğimize tinnitus nedeniyle başvuran hastalardan objektif tinnitus yapabilecek patolojiler ekarte edilerek subjektif tinnituslu hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. 31 hastanın demografik verileri incelenmiş ve odyometrik tetkikler yapılmıştır. Tüm hastalara TEA uygulanmıştır.
BULGULAR: Demografik ve odyometrik parametrelerle TEA arasındaki ilişkiler incelendiğinde sol saf ses ortalaması (SSO) dışında istatistiksel olarak anlamlı bulgu saptanmamıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: TEA’ nın demografik parametreler ve odyometrik bulgulardan etkilenmediği düşünülmüştür.