INTRODUCTION: We aimed to describe our experience in transperitoneal laparoscopic repair of retrocaval ureter (RCU) in this study.
METHODS: Between February 2010 and February 2017, five patients (1 female and 4 males) who underwent laparoscopic repair with the diagnosis of RCU in our department were included in this study. Patients’ mean age was 27 (range 20–32 years). All patients were pre-operatively evaluated using ultrasonography (US) followed by contrast-enhanced computed tomography (CT) intravenous pyelography (IVP). After CT diagnosis of RCU, all patients underwent diuretic renography examination with 99mTc-DTPA. Laparoscopic surgery was performed by the transperitoneal approach using the three-dimensional (3D) vision system in two and two-dimensional vision system (2D) in three patients.
RESULTS: All operations were completed laparoscopically without conversion to open surgery. Mean operation time was 168.5±9.89 minutes. Operation time of two patients in whom 3D a vision system was used was shorter (155 and 165 minutes) comparing to others in whom 2D vision systems used. Blood loss was less than 50 mL in all patients. Obliterated ureteric segments were excised in four patients. Four patients were symptom-free after surgery and had regression of hydronephrosis in their kidneys. In one of the cases, there was no resolution of hydronephrosis postoperatively.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Careful dissection along the planes with good tissue respect and good hemostasis during each step are the key to success for laparoscopic repair of RCU. Pure laparoscopic treatment of RCU seems feasible and technically reliable. At the same, time using a 3D vision system, if available would be preferable because of the dissection and intracorporeal suturing advantages.
GİRİŞ ve AMAÇ: Retrokaval üreterin (RCU) laparoskopik transperitoneal onarımındaki tecrübemizi tanımlamak.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Şubat 2010 ve Şubat 2017 yılları arasında, kliniğimizde RCU tanısı ile laparoskopik onarım uygulanan beş hasta (1 kadın ve 4 erkek) çalışmaya alındı. Hastaların yaş ortalaması 27 (20–32) idi. Tüm hastalar ameliyat öncesi, ilk olarak ultrasonografi (US) ile sonrasında kontrastlı bilgisayarlı tomografi (BT) ve intravenöz pyelografi (IVP) ile değerlendirildi. RCU' nun BT tanısından sonra tüm hastalara 99mTc-DTPA ile diüretik renografi incelemesi yapıldı. Laparoskopik cerrahi, üç olguda iki boyutlu (2D) görüntüleme sistemi, iki olguda ise üç boyutlu (3D) görüntüleme sistemi kullanılarak transperitoneal yaklaşımla yapıldı.
BULGULAR: Tüm operasyonlar açık cerrahiye geçilmeden laparoskopik olarak tamamlandı. Ortalama operasyon süresi 168 ± 9 dakika idi. 3 boyutlu görüntüleme sisteminin kullanıldığı iki hastanın operasyon süresi, 2 boyutlu görüntü sisteminin kullanıldığı hastalara göre daha kısa (155 ve 165 dakika) idi. Tüm hastalarda peroperatif kan kaybı 50 mL' den azdı. Oblitere üreter segmenti 4 hastada çıkarıldı. Dört hasta cerrahi sonrası semptomsuzdu ve böbreklerindeki hidronefrozda gerileme vardı. Olgulardan birinde postoperatif dönemde hidronefroz rezolüsyonu görülmedi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Retrokaval üreterin laparoskopik onarımında başarının anahtarı, dokuya saygı, iyi hemostaz ile düzlem boyunca diseksiyonun sağlanmasıdır. RCU' nun saf laparoskopik tedavisi uygulanabilir ve teknik olarak güvenilir görünmektedir. Aynı zamanda 3D görme sistemi kullanılarak diseksiyon ve intrakorporeal dikiş atma avantajları nedeniyle tercih edilebilir.