GİRİŞ ve AMAÇ: Türkiye'nin Doğu bölgesi, coğrafi yapısı ve sağlık insan gücü istihdamının sürekli kılınmasındaki güçlükler nedeniyle sağlık hizmet sunumunda zorluklarla karşı karşıyadır. Bu çalışmada Aile hekimliği (AH) uygulamasının, Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’ ndeki birinci basamak sağlık hizmet (BBSH) parametreleri üzerine etkileri ve dönemsel değişimler incelenerek bölgenin sağlık düzeyine katkısının ölçülmesi amaçlanmaktadır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Kesitsel tanımlayıcı retrospektif çalışmada İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) kapsamında KAB ’nin illerinin açık kaynaklardan elde edilen 2008-2016 yılları arasındaki temel sağlık verileri karşılaştırılmaktadır. Hesaplamalarda Microsoft Excel 2016 programı kullanılmıştır.
BULGULAR: Bölgede BBSH’ ne erişim kolaylaşmış, 2018 yılında 2008 yılına göre; hekim sayısında %26,3 ve hemşire-ebe sayısında %24,6, birinci basamağa başvuru sayısında ise %42 oranında artış olmuştur. Aktif çalışan aile hekimi başına düşen nüfus Türkiye’de 3.405 iken Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi 3.252 kişi olmuştur. İzlemlerde yüksek artışlar gerçekleşmiş, gebe izleminde %45, lohusa izleminde %166, bebek başına ortalama izlemde %57, çocuk başına ortalama izlemde %29 oranında artış olmuştur. Anne ölüm oranı 2008 yılında Türkiye’de yüz bin canlı doğumda 19,4 iken KAB’ da 22,9; 2018 yılında ise bu oran Türkiye’de 13,6, bölgede ise 24 olarak saptanmıştır. Ülke ortalamasına göre anne ölüm oranlarının 2008 öncesine göre önemli azalma göstermesine ve yaklaşık olarak aynı oran korunmasına rağmen ülke ortalamasına göre hala yüksek olması dikkat çekmektedir. Bölgede bebek ölüm hızı 2008 yılında binde 17,8 iken %40 azalmayla 10,6 ya inmiştir. Beşli Karma Aşı (DaBT+IPA+Hib) oranı 2002 yılında %74; 2008 yılında %96 olarak saptanmış ve AH uygulamasının yaygınlaştığı 2010 yılında %100 oranıyla Türkiye ortalamasının üzerine çıkılmış, 2018 yılındaysa bu oran %93’e olarak gerçekleşmiş, Kızamık, Kızamıkçık ve Kabakulak (KKK) aşılama hızı da %6 azalmıştır. Sağlığa erişim ve parametrelerdeki genel iyileşmenin aksine aşılama oranlarındaki gerilemede coğrafi zorluklar, sağlık çalışanı ve yönetici devir hızının yüksek olması ve aile hekimliği öncesinde kesin kayda dayanmayan tahmini hedef nüfus belirlenmesi rol oynamış olabilir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Sağlıkta yapılan iyileştirmeler ve sonrasında başlatılan AH uygulamasıyla hizmet entegrasyonunun sağlanması, sağlık personelinin dengeli istihdamı sonucunda sağlık hizmetlerine erişim ve temel sağlık göstergelerinin yükseltilmesi açısından genel olarak olumlu sonuçlar alındığı görülmektedir. Bölgede anne ölümleri ve bağışıklama konusunda daha dikkatli olunmalıdır. BBSH bakım kalitesinin sürdürülebilirliği açısından AH başına düşen nüfus azaltılmalı, uzmanlaşmaya ağırlık verilmeli; kronik hastalıkların erken teşhisi ve yönetimine imkân veren bir yapıda, birinci basamakta farklı disiplinleri bir araya getiren bütünleşik sağlık bakım modelleriyle aile hekimliği desteklenmelidir. Yaklaşık 15 yıldır ülkemizde uygulanan Aile hekimliği uygulaması sürekli iyileştirmelerle ihtiyaçlara göre güncellendiği taktirde ülkemiz sağlığı ile ilgili olarak geleceğe dair umut vermektedir.
INTRODUCTION: Eastern region of Turkey faces challenges in the provision of health-care services due to insufficient human resources and geographical difficulties. In our study, periodic changes and effects of family medicine (FM) practice on the parameters of first step health-care of Northeast Anatolia Region (NAR) are examined.
METHODS: In the descriptive and cross-sectional retrospective study, basic health data of NAR obtained from open sources between 2008 and 2018 were compared within the scope of Nomenclature of Territorial Units for Statistics. Microsoft Excel 2016 was used for calculations.
RESULTS: In the region, access to Primary Health-Care (PHC) got easier, the number of doctors and nurses-midwives rose by 24.6% and the number of applications for PHC increased by 42% in 2018 compared to 2008. In Turkey, while the average per capita population of 3405 family physicians, the NAR’s population has been in the family physician per 3252 people as top average. The monitoring numbers recorded even higher increases with a 45% increase in pregnancy monitoring, 166% rises in post-puerperal monitoring, 57% growth in average monitoring per baby, and an average increase of 29% in monitoring per child were recorded. Whereas maternal death rate was 22.9 in the region for every one hundred thousand births versus a countrywide average of 19.4 in 2008, these rates were recorded as 24.9 and 13.6, respectively, in 2018. It could be argued that maternal rates fell by one third compared to 2006 and the approximately same rate was maintained between 2008 and 2018 but it was higher than the average of Turkey. Compared to 2008, the infant mortality rate in the region was 17.8 per thousand live births, but decreased by 40% and fell to 10.6. While the rate of Quinary Composit Vaccination (DaBT+IPA+Hib) was 74% in 2002, it was observed as 96% in 2008 and exceeded the Turkey average with 100% in 2010 when FM practice became widespread, this rate fell back down to 93% in 2018. The pace of Measles, Rubella, and Parotitis vaccination pace slowed by 6% as well. Fall in vaccination rates contrary to the general improvement in parameters could be attributed to vaccination reluctances, administrative changes, geographical difficulties, the high turnover rate among the health professionals, and difficulty to detect the target population before FM Practice.
DISCUSSION AND CONCLUSION: With improvements in health-care followed by FM practice, generally positive results were recorded in terms of service integration, access to protective health-care thanks to the balanced distribution of health personnel, and raising the basic health level indicators. More attention should be paid to maternal mortality and immunization in the region. To the sustainability of quality of care in PHC, population per FM should be reduced, specialization should be prioritized, and FM should be supported with integrated health-care models that unite various disciplines at the first step enabling early diagnosis and management of chronic diseases and disease management. If the FM system which is implemented for almost 15 years in our country is continuously updated according to needs, promising signs for the health of our nation could be expected for the future.